- Anasayfa
- Soru Cevap
- Cihat anlayışı Nedir
Sorunun resmini çek cevaplansın.
Soru Tarat
Sorunun resmini çek cevaplansın.
Sorunun resmini çek cevaplansın.
-
18 Cihat anlayışı Nedir
"Cihat anlayışı sorusunun yanıtı nedir?"
-
33
En İyi
Cevap Cihat (Arapça: جهاد "cihad"), İslami bir terimdir. Arapça "mücadele" kökünden gelir ve güncel Türkçe'de çoğunlukla "İslam uğruna savaşma" anlamında kullanılır.
Arapça'da cihad sözcüğü c-h-d kökünden türemiştir.
Cihad, İslam dini ile birlikte oluşan bir kavramdır. Müslümanın doğru olanı yapıp yanlıştan kaçınması onlamma geleceği gibi tarihî seyir içinde yüklendiği anlam ise iyinin kötüye karşı mücadelesi veya Müslüman bir devletin gayrı müslimlerle yaptığı -haklı- savaş olarak bilinir.
İslam'da cihad, dinin ortaya koyduğu hususları yerine getirip, insanın hayatı boyunca bunu yaşaması, yani Allah'ın emirlerine uygun bir şekilde yaşama çabasıdır. Esasında, hadisler, cihadın mahiyetini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda Müslümanın hayat felsefesini de bu hadislerde bulmamız mümkündür.
"Mücahid nefsiyle cihad edendir."
"Müşriklere karşı mallarınız nefisleriniz ve dillerinizle cihad edin."
"Kim onlarla eliyle cihad ederse o mü'mindir, kim onlarla diliyle cihad ederse o mümindir, kim onlarla kalbiyle cihad ederse o mü'mindir."
Bu hadislerden anlaşıldığına göre insan, Allah'ın peygamber vasıtasıyla tebliğ ettiği dinin, ferdî hayatından, toplumsal hayatın bütün safhalarına kadar yaşaması ve Müslümanlara yönelik bütün tehlikelere karşı tavrını ortaya koyması gerekiyor.
Hz. Peygamber bu hususta ince ve esaslı ölçüler vaz'etmiştir: Müşriklerle ve vatan düşmanlarıyla savaşın küçük cihad olduğu; asıl büyük cihadin nefisle mücadele olduğu islamî anlayışta vurgulanmıştır. Böylece "büyük cihad"ın sürekliliği halinde "küçük cihad"ın anlam kazanacağı anlaşılıyor. Aksi halde savaş ve fetihler, kuru cihangirlik veya kiri, intikam ve kibirin bir tezahürü olur ki, cihad meşrûiyetini yitirir. Ayrıca, Müslümanların savaşa girmesi gayr-ı Müslümlerin inançlarından dolayı meşru sayılmaz maksat onların müslümanlarla barış içinde yaşamalarını sağlamaktır." Düşmanlıklarından vazgeçseler savaş meşruiyetini yitireceğinden savaşı sürdürmek anlamsız olur. Mağlup olan gayr-ı müslimler zımmî olarak kabul edilip, can, mal ve namus güvenliği İslam devletinin emniyeti altındadır.
İslâm devletlerinin diğer ülkelerle yaptıkları savaşların birçok sebebi vardır: Siyasi ve ekonomik sebeplerin yanında İslâmın mesajını diğer geniş insan yığınlarına iletme kaygısı da söz konusuydu. Diğer toplulukların gayr-ı müslim olan askeri organizasyonlarını tesirsiz duruma getirdikten sonra o ülkede yaşayan halklara tebliğ imkanının doğmasını sağlamak gayretini de görmemiz mümkündür. "Nitekim İslamda meşru kabul edilen savaş için cihad kelimesi kullanıldığı gibi bu hareketlerin istila ve sömürü savaşlarından ayırmak için de özellikle fetih (açmak) tabiri kullanılmıştır."
Soru Tarat
Soru Tarat
Sorunu tara hemen cevaplansın.
Kitaptan sorunu tara cevaplansın.
Cevap Yaz
* Cevabınız incelendikten sonra yayınlanacaktır..